Çit teli iklim kosullarina ( korozyona ) karsi dayanim için sicak daldirma galvanizleme yöntemi ile çinko kaplanmaktadir.
Telin saglamligi ve islenebilirligi için EN 10016’ya göre seçilen SAE 1006, SAE 1008, SAE 1010 kalite çelik filmasinler müsteri talebine göre istenen çap ve BS EN 10244-2 tablo 1D’e göre kaplama kalinliginda ürettirilebilmetedir.
Alm. Stahl (m), Fr. Acier (m), Ing. Steel. Bilesiminde % 1,8'den daha az karbon bulunan, demir karbon alasimi. Alasimli çeliklerde karbon orani % 2,1'e kadar çikabilir. Çelik üretimi millî ekonominin gelisme göstergelerinden biridir. Üretimi basit mâdencilik ve çiftçiligin tersine teknolojiye ihtiyaç gösterir. Çelik; demiryollar, motorlu vasitalar, uçak ve diger modern makinalar için esastir.
Üretimi: Yüksek firindan elde edilen ham demir % 2-4,5 karbon ve önemli miktarda
fosfor, kükürt gibi yabanci maddeler ihtivâ eder. Bu maddeler gevreklestirici etki yapar ve özellikle darbelere karsi dayanimi çok düsürür. Büyük bir ham demir parça, insan elinden düsüp sert bir zemine çarpsa, kolaylikla ikiye ayrilabilir. Ilk defa 1856'da Henry Bessemer, ham demiri ergiterek içinden hava geçirdi ve bu kirilganlik yapici maddeleri yakmayi basardi. Yanan maddelerden hâsil olan enerji, çeligi sivi halde tutmaya yetmektedir. Böylece çelik üretiminde Bessemer usûlü dogdu. Eskiden çelik üretimi çok zaman aliyordu ve çok pahaliydi. Bu islemler çok kisaldigindan çelik üretimi hem kolaylasti, hem de ekonomik duruma geldi.
Bessemer usulüyle elde edilen çelikte bir miktar fosfor ve kükürt yanmadan kaliyordu. Bunlar da çeligi gevreklestiriyordu. Bunun üzerine 1876'da Thomas Gillchrist, Bessemer'in, kullandigi asit astar yerine bazik dolomit astar kullanarak sivi çeligi büyük ölçüde yakmayi basardi. Böylece iyi kaliteli çelik elde edildi. Fakat bu usûlde endüstriyel üretimin % 5'i veya daha fazlasi fire olarak atiliyordu. Her yil milyonlarca ton makina parçasinin hurdaya çikmasi hurdalarin kullanilmasini mecburi kildi. 1865'te gelistirilen Siemens Martin usûlü, saydigimiz bu iki mahsuru ortadan kaldirtacak nitelikteydi. Bu usülde % 100'e kadar istenilen her oranda hurda kullanilabilir. Firinlar 300-500 ton kapasitededir. Firin önce üçte bir kapasite hurda malzeme ile doldurulur, kireçtasi ilave edilerek 3 saat üstten isitilir. Daha sonra sivi ham demir ilâve edilerek firin kapasitesine çikilir. Istenilen analize erisildikten sonra firindan alinir. Bessemer ve Thomas usüllerine göre daha kaliteli çelik üretilebilir. Alasimli çelik üretmek de mümkündür. Fakat alev sivi metalle temas ettigi için alasim elemanlarinin yanma yoluyla azalmasi sözkonusu olur.
Oksijen üfleme usûlünde, Thomas ve Siemens Martin usüllerinin üstünlükleri bir arada toplanmistir. Ham demir içindeki istenmeyen elemanlari yakarak uzaklastirmak için teknik saflikta oksijen kullanilmaktadir. Bu sebepten reaksiyonlar daha çabuk meydana gelmektedir. Hava içinde % 79 oraninda bulunan azot lüzumsuz yere isitilmamaktadir. Fakat daha önemlisi azotu düsük çelik üretilebilmektedir.
Çelik üretiminde, LD, LDAC, Kaldo, Elektro-Çelik gibi birbirinden farkli degisik isimler sayilabilir. Fakat temelde prensip açiklanan sekildedir, bâzi küçük farkliliklar mevcuttur.
Alasimsiz çelikler genelde ihtivâ ettikleri karbona göre siniflandirilir. % 0,8 karbon ihtivâ edenlere ötektoit, daha az oranda karbon ihtivâ edenlere ötektoit-alti, % 0,8'den daha fazla karbon ihtivâ edenlere ötektoit-üstü çelik denir. Karbon durumuna göre bir baska siniflama söyledir: % 0,1-0,2 karbon ihtivâ edenlere yumusak çelik, % 0,2-0,3 karbon ihtivâ edenlere az karbonlu çelik, % 0,3-0,85 karbon ihtivâ edenlere orta karbonlu çelikler denir.
Eger siniflama genel olarak yapilirsa çelikler iki gruba ayrilir: Îmâlat çelikleri, takim çelikleri.
a) Îmâlat çelikleri: % 0,06-0,65 karbon ihtivâ ederler. Kendi aralarinda üçe ayrilirlar: 1) Çekme mukâvemetine göre çelikler; Fe 37-2 seklinde gösterilir. Fe sembolü çelik oldugunu, 37 sayisi kgf/ mm2 olarak çeligin minimum çekme mukâvetini gösterir. En sonundaki iki rakami kalite durumunu ifâde eder. 2) Kimyâsal analize göre çelikler kendi aralarinda sementasyon çelikleri ve islah çelikleri olarak ikiye ayrilirlar. Sementasyon çelikleri % 0,2'den daha az karbon ihtivâ ettiklerinden, isil islemle sertlestirilemezler. Eger sementasyonla yüzeyden karbon verilirse ve isil islem uygulanirsa yüzey kismi sertlesebilir. Iç kismi sertlesmeden kalir. Islah çelikleri isil islemle çok iyi sertlesir. Fakat bu durumda çok kirilgan olduklarindan süneklik kazandirmak maksadiyla islah islemine tâbi tutulurlar. Islah islemi A1 sicakliginin altinda bir sicaklikla 1-2 saat tavlanarak yapilir. 3) Özel îmâlat çeliklerinin ise otomat çelikleri, civata ve somun çelikleri gibi çesitleri vardir.
b) Takim çelikleri: Endüstride malzemelerin sekillendirilmesinde kullanilan çeliklerdir. Sert, asinmaya, darbelere karsi dayanikli ve oda sicakliginda, yüksek sicaklikta kesici olmalari gerekir. Alasimli ve alasimsiz takim çelikleri olarak iki gruba ayrilirlar. Alasimli olanlar kendi aralarinda sicak-is, soguk-is takim çelikleri ve hiz çelikleri olmak üzere üçe ayrilirlar.
Çeliklerde isil islem sonucu sertlik artisini saglayan elaman karbondur. % 0,2'den daha az karbon ihtivâ eden çeliklerin sertlikleri isil islemle çok az artis gösterir, bu sebepten sertlesmiyor kabul edilirler. Piyasada bunlara demir de denir. Ari demirde isil islemle hiçbir sertlik artisi görülmez. Çünkü içinde karbon yoktur.
Sertlestirme sonucu % 0,2 karbonlu çelikte yaklasik 28-30 HRC, % 1 karbonluk çelikte 67 HRC sertlik elde edilebilir. Karbon oraninin % 1'in üzerine çikmasi sertlikte daha fazla bir artisa sebeb olmaz. Sogutma ortami olarak tuzlu su, musluk suyu, yaglar ve hava kullanilabilir. Tuzlu suda soguma çok hizlidir. Soguma hizi suya göre düsük olmakla birlikte türden türe degismektedir. Havada soguma ise çok çok yavastir. Ancak sertlesme kâbiliyeti çok iyi olan bâzi yüksek alasimlar bu yolla sertlestirilebilirler.
Sertlestirilmis çelikler bir miknatisa sürtülürse veya bir magnetik alan etkisinde kalirlarsa, miknatislanirlar. Bir defâ miknatislandiktan sonra, uzun süre miknatis olarak kullanilabilirler. Bu tür maksatlar için genellikle sertlestirilmis % 1 karbonlu çelikler kullaniliyordu. Son zamanlarda bunlarin yerini, çesitli miktarlarda krom, tungsten (volfram) ve kobalt ihtivâ eden alasimli çelikler almistir. Bugün kobalt çelikleri rakipsizdir ve giderek baska tip magnetik malzemelerin de yerini almak yolundadir.
Otomat çelikleri: Kisa ve kirilici talas veren ve islenmis yüzeyleri oldukça düzgün olan türlerdir. Talaslari kolay kirildigi için otomatik tezgahlarda islenmesi kolaydir. Kükürt, daha önce belirtildigi üzere çeligi gevreklestirici olup, darbelere dayaniksiz hâle getirir. Buna ragmen, talas kirilganligi yaptigi için çelik içinde bulunmasina müsâade edilir.
Civata ve somun çelikleri: Çaplari 16 milimetreden küçük olan civata ve somunlar, soguk sekillendirildikleri için bu isleme uygun malzemeden îmâl edilmelidir. Çaplari 16 milimetreden büyük olanlar talas kaldirilarak islenecegi için, talasli îmâlata uygun malzemeden yapilmalidir.
Kazan çelikleri, sicakliga dayanikli ve kaynak kâbiliyeti iyi olan çeliklerdir. Yay çelikleri, yüksek elastiklik veya akma sinirina, fakat ayni zamanda sarilabilecek kadar plastik sekil degistirme kâbiliyetine sâhip olmalari istenen çeliklerdir. Silisyum alasim elemani olarak katilirsa yaylanma özelligini iyilestirir.
Paslanmaz çelikler: Krom veya nikel, çelik yüzeyinde çok ince ve yüzeye yapisan bir oksit filmi (tabakasi) meydana getirirler. Bu tabaka oksitlenmenin içeriye dogru ilerlemesini durdurur. Düsük kromlu çeliklerde bu tabaka korozyonun içeriye dogru ilerlemesini önleyemez. Krom orani % 10'un üzerinde olan çelikler korozyona oldukça dayaniklidirlar. Paslanmaz çelikler mikro yapilarina göre üç grubu ayrilirlar.
Martenzitik paslanmaz çelikler: % 11,5-18 Cr ve % 0,1-1 C ihtivâ ederler. Kromdan baska önemli bir alasim elemanlari yoktur. Krom, çeligin hem mukâvemetini hem de sertlesebilme kâbiliyetini çok iyi artiran bir elemandir. Isil islemle sertlestirilebilirler. Alasimsiz çeliklerin sertlesebilmesi için çok hizli sogutulmalari gerekir. Oysa bu çelikler havada çok yavas sogusalar bile sertlesirler. Normal olarak sertlestirme sicakliklari 1010 °C dolaylarindadir. Sogutma yagda veya havada yapilabilir. Menevislenmesi 590°C üzerinde yapilmalidir. Aksi halde menevis kirilganligi meydana gelir. Sicaklikta sekillendirilebilirler. Korozyona dirençleri ferritik ve ostenitik tiplere göre daha düsüktür. Kâgit makinalari ve pompalarda parça ve civata malzemesi olarak kullanilirlar.
Ferritik paslanmaz çelikler: % 14-27 arasinda krom ve martenzitik çeliklere göre daha az karbon ihtivâ ederler. Isil islemle sertlestirilmezler, ancak soguk sekillendirme ile sertlik ve mukâvemetleri orta derecede artirilabilir. Sicak ve soguk sekillendirilebilirler. Çekme mukâvemetleri normal çeliklere göre % 50 daha fazladir.
Ostenitik paslanmaz çelikler: Hem krom hem de nikel ihtivâ eden alasimlardir. Krom ve nikelin toplam orani en az % 23 olmalidir. Alasim elemani olarak nikelin de katilmasi paslanmazlik özelligini daha da artirmistir. Bu tiplerde karbon oraninin mümkün oldugu kadar az olmasi istenir. Bugün dünyâ paslanmaz çelik üretiminin büyük bir kismini bu tür teskil etmektedir.
Çelige su verilmesi: Belli bir sekil verilen çelik, kizgin haldeyken âniden suya daldirilirsa, kristal özelligi degiserek sertlesir. Bu isleme çelige su verme denir. Kizgin çelik hava akimiyla sogutulursa daha degisik özellikler kazanir. Târih boyunca demir ve çelik sanatinda en üstün millet Türkler olmustur. Osmanli ve daha önceki Türk devletlerinde kullanilan harp malzemelerinin üstünlügü de bunu dogrulamaktadir.
Dünya çelik üretimi 1986'da 715,8 milyon ton ve 1987 senesinde 735,9 milyon ton 1988'de 779,9 milyon ton, 1989'da 784 milyon ton olarak gerçeklesti. 1989 yilindan sonra dünyâ çelik kullaniminda % 5'lik bir düsüs görüldü. Bu sebeple çelik üretimi 1992'de 732 milyon ton oldu. Türkiye'de ise çelik üretimi 1990'da 9.272 milyon ton, 1991'de 9.307 milyon ton, 1992'de ise10.470 milyon ton olarak gerçeklesmistir.